Savaşın ve İlaçsızlığın Kurbanı Çocuklar: Gazze ve Türkiye'nin Ortak Dramı

Gazze: Savaşın Kıyısında Çocuklar

Gazze, yıllardır süregelen İsrail-Filistin çatışmasının en acımasız yüzüyle karşı karşıya. İsrail'in yoğun saldırıları ve sıkı blokajı, Gazze'yi adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürdü. Bu saldırılar, altyapıyı yerle bir ederken, en savunmasız olan çocuklar üzerinde yıkıcı bir etki yaratıyor. Binlerce çocuk, savaşın ortasında açlık ve hastalıkla mücadele ediyor. 

Birleşmiş Milletler ve çeşitli uluslararası yardım kuruluşları, Gazze'deki insani durumu "felaket" olarak nitelendiriyor. Çocuklar, yeterli gıdaya, temiz suya ve temel tıbbi yardıma erişemiyor. Gıda stoklarının tükenmesi ve ilaç kıtlığı, çocukların büyüme ve gelişimlerini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Türkiye: İlaçsızlık Yüzünden Kaybedilen Çocuklar

Türkiye'de ise, genetik bir kas hastalığı olan Duchenne Musküler Distrofi (DMD) hastası çocuklar, başka bir trajediyle yüzleşiyor. DMD, çocukların kaslarını yavaş yavaş zayıflatarak hareket kabiliyetlerini kısıtlıyor ve yaşam kalitelerini düşürüyor. Günümüzde DMD için geliştirilen tedaviler arasında exon skipping (ekzon atlama) tedavileri, kortikosteroidler ve gen terapisi bulunuyor. Bu tedaviler, çocukların yaşam sürelerini uzatmak ve yaşam kalitelerini artırmak için hayati önem taşıyor.

Ancak, Türkiye'deki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bu tedavilerin çoğunu karşılamıyor. Elevidys, Amondys 45, Exondys 51, Viltepso, Vyondys 53 gibi ilaçlar ve Agamree, Givinostat gibi yeni tedavi seçenekleri, SGK'nın geri ödeme listesinde yer almıyor. Bu durum, DMD hastalarının tedaviye erişimini imkansız hale getiriyor ve çocuklar ilaçsızlık nedeniyle hayatlarını kaybediyor.

İnsanlık Nerede?

Bu iki trajedi, dünyanın gözleri önünde gerçekleşiyor ve her iki durumda da çocuklar, önlenebilir nedenlerle hayatlarını kaybediyor. Gazze'deki çocuklar, savaşın acımasızlığıyla; Türkiye'deki DMD hastaları ise sağlık sisteminin yetersizliğiyle karşı karşıya. İki farklı trajedi, ortak bir noktada buluşuyor: İhmalkarlık ve ilgisizlik.

Gazze'deki çocuklar, dünya liderlerinin ve uluslararası toplumun sessizliği ve ilgisizliği nedeniyle acı çekiyor. İsrail'in saldırıları ve abluka politikaları, uluslararası toplum tarafından yeterince güçlü bir şekilde kınanmıyor ve durdurulmuyor. Gazze'ye yönelik insani yardımlar yetersiz kalıyor ve bu da çocukların hayatta kalma mücadelesini daha da zorlaştırıyor.

Türkiye'deki DMD hastaları ise, devletin sağlık politikalarındaki yetersizlik ve SGK'nın ihmalkarlığı nedeniyle mağdur oluyor. DMD hastası çocukların yaşamlarını kurtarabilecek ilaçlar ve tedaviler, SGK tarafından karşılanmadığı için aileler çaresizlik içinde kalıyor. Bu çocuklar, sadece gerekli ilaçları alamadıkları için hayatlarını kaybediyorlar. Bu durum, modern bir ülkede kabul edilemez bir ihmalkarlık örneğidir.

Acil Müdahale ve Çözüm Önerileri

Bu iki trajedinin sona ermesi için acil müdahale gerekiyor. Gazze'ye yönelik uluslararası yardımların artırılması ve ablukanın kaldırılması, oradaki çocukların yaşamını kurtarabilir. Gazze'ye insani yardım ulaştırılması, çocukların yeterli gıda, temiz su ve tıbbi yardıma erişimini sağlayabilir. Ayrıca, İsrail'in saldırılarının durdurulması için uluslararası toplumun daha güçlü bir duruş sergilemesi gerekmektedir.

Türkiye'de ise SGK'nın DMD tedavisinde kullanılan ilaçları geri ödeme listesine alması, bu hastaların yaşam kalitesini artırabilir ve ölümleri engelleyebilir. Bu ilaçlar, DMD hastası çocukların kas fonksiyonlarını koruyarak, yaşam sürelerini uzatabilir ve yaşam kalitelerini iyileştirebilir. SGK'nın bu ilaçları karşılaması, devletin vatandaşlarına olan sorumluluğunun bir gereğidir.

Utanç Verici Gerçekler

Dünya, bu çocukların ölümüne seyirci kalmamalıdır. Gazze'deki savaşın ve Türkiye'deki ilaçsızlığın kurbanı olan çocuklar, uluslararası toplumun ve yerel yönetimlerin acil ve etkili müdahalesini bekliyor. İnsanlık, bu trajedilere son vermek için harekete geçmelidir. Her iki coğrafyada da çocukların yaşamını kurtarmak, sadece bir vicdan borcu değil, insanlık görevidir.

Gazze'deki çocuklar savaşın, Türkiye'deki çocuklar ise ilaçsızlığın kurbanı olmamalıdır. Bu iki trajedi, insanlığın bir kez daha nerede durduğunu sorgulamamıza neden oluyor. Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu dramlar, uluslararası toplumun ve yerel yönetimlerin acil müdahalesini gerektiriyor. Çocukların yaşamlarını kurtarmak, insanlık adına yapılması gereken en önemli görevdir. Bu görev, ihmalkarlık ve ilgisizlikle göz ardı edilmemelidir. İnsanlık, bu trajedilere son vermek için harekete geçmelidir. Çünkü hiçbir çocuk, savaşın veya ilaçsızlığın kurbanı olmamalıdır.

DMD DAYANIŞMA PLATOFORMU