DMD (Duchenne Musküler Distrofi) hastalığının psikolojik etkileri

Duchenne Musküler Distrofi (DMD), genetik bir kas hastalığıdır ve çocukların erken çocukluk döneminde etkileşime giren kasları etkiler. DMD'nin fiziksel etkileri iyi bilinmekle birlikte, hastalığın psikolojik etkileri genellikle göz ardı edilmektedir. Ancak DMD, sadece fiziksel sağlık üzerinde değil, aynı zamanda hastanın ve ailesinin ruh sağlığı üzerinde de önemli etkilere sahip olabilir.

DMD hastalığının psikolojik etkileri

  1. Endişe ve depresyon: DMD teşhisi alan çocukların aileleri, hastalığın ilerleyici doğası ve fiziksel engellilikle başa çıkma konusunda endişe duyabilir. Aynı şekilde, DMD hastaları da gelecekle ilgili endişeler yaşayabilirler. Hastalığın ilerlemesi, gelecekte ne kadar bağımsız olabilecekleri, yaşam kaliteleri ve yaşam süreleriyle ilgili belirsizlikler, hem hastalar hem de aileleri üzerinde duygusal bir baskı yaratabilir ve depresyon riskini artırabilir.
  2. Özsaygı ve benlik değeri: DMD hastaları, zamanla artan fiziksel kısıtlamalar ve bağımlılık nedeniyle özsaygı ve benlik değeri konusunda zorluklar yaşayabilirler. Diğer çocuklarla karşılaştırma ve fiziksel yeteneklerindeki kayıplar, DMD hastalarının kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olabilir. Bu durum, ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir ve sosyal etkileşimleri etkileyebilir.
  3. Sosyal izolasyon: DMD hastaları, fiziksel kısıtlamalar nedeniyle arkadaşlarıyla ve sosyal etkinliklerle etkileşimde zorluklar yaşayabilirler. Fiziksel aktivitelerdeki kısıtlamalar, çocukların sosyal çevreleriyle bağlantılarını sınırlayabilir ve sosyal izolasyona neden olabilir. Bu da çocukların depresyon ve kaygı düzeylerini artırabilir.
  4. Ebeveynlerin duygusal yükü: DMD hastalığının etkileri, sadece hastalar üzerinde değil, aynı zamanda aileler üzerinde de yoğun bir duygusal yük oluşturabilir. Ebeveynler, çocuklarının hastalıkla başa çıkma sürecinde zorluklar yaşayabilir ve çocuklarına daha iyi bir yaşam sağlama arzusuyla mücadele edebilirler. Bu süreçte ebeveynler, duygusal ve psikolojik destek ihtiyacı hissedebilirler.
  5. Kaygı ve stres: DMD hastalığının ilerleyici doğası ve gelecekle ilgili belirsizlikler, ailelerde ve hastalarda stres ve kaygıya neden olabilir. Gelecekteki tedavi seçenekleri, hastalığın ilerlemesini yavaşlatma potansiyeli ve diğer sağlık sorunları hakkında belirsizlikler, çocukların ve ailelerin kaygı düzeyini artırabilir.
  6. Sosyal destek ve empati: DMD hastaları ve aileleri, sosyal destek ve empatiye ihtiyaç duyarlar. Hastalıkla başa çıkmada güçlü bir sosyal destek ağı, hastaların ve ailelerin duygusal sağlığını destekleyebilir ve olumlu bir etki yaratabilir.
  7. Aile içi ilişkiler: DMD tanısı alan ailelerde, hastalığın getirdiği stres ve duygusal yük, aile içi ilişkileri etkileyebilir. Hastalığın ilerleyici doğası ve günlük yaşamda karşılaşılan zorluklar, aile içinde gerginlik ve çatışmalara yol açabilir. Aynı zamanda, DMD hastasına bakım veren aile üyeleri, sürekli bir endişe ve yorgunluk durumuyla başa çıkarken, diğer aile üyelerinin ihtiyaçlarına zaman ayırmakta zorlanabilirler.
  8. Okul ve akademik başarı: DMD hastaları, fiziksel kısıtlamalar ve sık hastalık nedeniyle okul ve akademik performansları üzerinde zorluklar yaşayabilirler. Okula devam etmekte zorlanan veya düzenli olarak devamsızlık yapan çocuklar, akranlarıyla eşit düzeyde rekabet etme konusunda güvensizlik yaşayabilirler. Bu da özsaygı ve benlik değeri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
  9. Toplumsal algı ve kabul: DMD hastaları, fiziksel görünüşleri ve hareket kısıtlılıkları nedeniyle toplum içinde farklılık hissedebilirler. Diğer çocukların ilgi ve merakı, DMD hastalarını olumsuz etkileyebilir ve kendilerini dışlanmış veya anlaşılmamış hissetmelerine neden olabilir. Toplumsal kabul ve anlayış, DMD hastalarının özgüvenini ve sosyal etkileşim becerilerini etkileyebilir.
  10. Gelecek kaygıları: DMD hastaları ve aileleri, hastalığın ilerleyici doğası nedeniyle gelecekleri konusunda kaygı duyabilirler. Fiziksel bağımlılığın artması, gelecekte ne kadar bağımsız olabilecekleri konusunda endişeleri artırabilir. Bu durum, hem hastalarda hem de ailelerde stres ve kaygı düzeyini artırabilir.
  11. Duygusal denge ve korku: DMD hastaları, fiziksel olarak rahatsızlık ve acı yaşarken, duygusal olarak da zorluklarla karşılaşabilirler. Hastalığın ilerlemesi ve sürekli hastaneye gitme gerekliliği, hastaların ve ailelerin korku ve kaygı düzeyini artırabilir. Aynı zamanda, yaşadıkları acı ve fiziksel kısıtlamalar, çocukların duygusal dengeyi korumasını zorlaştırabilir.
  12. Sosyal destek ve yardım alma ihtiyacı: DMD hastaları ve aileleri, hastalıkla başa çıkmada sosyal destek ve profesyonel yardıma ihtiyaç duyabilirler. Psikolojik danışmanlık, destek grupları ve sosyal hizmetler, hastaların ve ailelerin ruh sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir. Sosyal destek, hastaların ve ailelerin yaşam kalitesini ve duygusal iyilik hallerini artırabilir.

Duchenne Musküler Distrofi (DMD) hastalığının psikolojik etkileri, hastaların ve ailelerin ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Psikolojik destek, hastaların ve ailelerin hastalıkla başa çıkmalarına ve yaşam kalitelerini iyileştirmelerine yardımcı olabilir. DMD hastalarının ve ailelerinin duygusal ihtiyaçlarına duyarlılık göstermek ve profesyonel yardım aramak, psikolojik sağlığın korunması için önemli adımlardır.

>> DMD Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Bu içerik DMD DAYANIŞMA PLATFORMU tarafından hazırlanmıştır. DMD Psikolojik Destek Birimine ulaşmak için; https://dmd.arti.net/p/psikolojik-destek.html adresini ziyaret edebilirsiniz.

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال