Dr. Michael Rudnicki'nin Duchenne kas distrofisi üzerine yaptığı kök hücre araştırmaları, hastalığın tedavisi için devrim niteliğinde bir keşfe öncülük etti. Rudnicki ve ekibi, kas kök hücrelerinin hastalıkta bozulduğunu tespit ederek Satellos adlı şirket aracılığıyla kasların kendi kendini onarma yeteneğini hedefleyen bir ilaç geliştirdi. Şu anda klinik denemelerde olan bu tedavi, Duchenne hastalarının yaşam kalitesini artırmayı ve tekerlekli sandalyeye bağlılığı geciktirmeyi amaçlıyor.
Çocukken Michael Rudnicki, saatleri sökmeyi severdi. Parçalarını tek tek ayırır ve onların nasıl çalıştığını anlamaya çalışırdı.
Bu merak, ünlü Ottawa kökenli kök hücre araştırmacısının kariyerinde her zaman itici bir güç olmuştur. Ottawa Hastanesi Araştırma Enstitüsü'nde Regeneratif Tıp Programı ve Sprott Kök Hücre Araştırma Merkezi'ni yöneten 65 yaşındaki bilim insanı, uzun süredir vücudun onarım sistemini oluşturan kök hücrelerin nasıl çalıştığını daha iyi anlamaya yönelik bir çaba içine girmiştir.
Michael Rudnicki'nin çalışmaları, Duchenne musküler distrofisinin anlaşılması ve tedavisi konusunda devrim niteliğinde bir etki yaratmıştır. Bu hastalık, Kanada'da yüzlerce erkek çocuğu ve genci ile dünya genelinde yüz binlerce kişiyi etkileyen yıkıcı bir kas erimesi hastalığıdır. Rudnicki, kök hücrelerin nasıl çalıştığını anlamaya yönelik yaptığı araştırmalarla bu alanda önemli bir ilerleme kaydetmiştir.
On yıl önce, Rudnicki ve ekibi, Duchenne musküler distrofisinin var olan anlayışını kökten değiştiren bir keşfi yaptı. Bugün, bu keşfe dayanan ve Rudnicki'nin ortak kurucusu olduğu Satellos adlı şirket tarafından Sat-3247 geliştirildi. Bu yenilikçi tedavi, klinik testlerin ilk aşamasına başladı.
Önlerinde Sat-3247'nin tam etkinliği anlaşılması için aylar, belki de yıllar sürecek klinik araştırma süreci var. Ancak bu keşif Rudnicki'nin inandığı gibi çalışırsa, bu tedavi hayatları değiştirecek!
O an denilebilecek bir an!, Rudnicki ve ekibinin Duchenne musküler distrofisinin kas liflerinin yanı sıra kas kök hücrelerini de etkilediğini keşfettiği anda gerçekleşti. Bu durum, vücutta oluşan hasarı onarma yeteneğini zayıflatıyordu. Bu keşif, Sat-3247'nin geliştirilmesi için temel oluşturdu. Eğer her şey planlandığı gibi giderse, bu bilimsel keşif olağanüstü bir gelişme olacaktır.
"Kök hücreler gibi alanlarda çalışan bilim insanları, ömür boyu çalışıp büyük keşifler yapabilirler, ancak bunu gerçek hayatta görmek her zaman mümkün olmayabilir. Herkes, yaptığı çalışmanın keşiften klinik pratiğe geçip hastaları etkileyip değiştirdiğini göremez. Bunu, görebilenler son derece şanslı bilim adamlarıdır."
Yine de, ilaç geliştirme ekibi, tedavi önemli test aşamalarına başlarken temkinli davranmaya devam ediyor."Aşırı vaatlerde bulunarak yanlış umutlar yaratmak istemiyoruz." diyor.
Bu durum, ilerleyici kas dejenerasyonuna, hareket kaybına, solunum cihazına ihtiyaç duyulmasına ve genellikle 30 yaşından önce ölüme yol açar. Çocuklar genellikle iki ila dört yaşları arasında teşhis edilir.
Etkilenen çocuklar, gençler ve aileleri için hayat, hareket kabiliyeti ve fiziksel işlev kaybı ile birlikte günlük zorlu mücadelelerle geçer. Duchenne musküler distrofisi olan çocuklar, genellikle 12 yaşına kadar yürüme yeteneğini kaybeder.
Duchenne musküler distrofisinin bir tedavisi yoktur. Potansiyel tedavi odakları hastalığa yol açan genetik hatayı düzeltmek veya değiştirmek üzerinedir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylanmış bir genetik tedavi mevcuttur, ancak maliyeti milyonlarca dolardır; uzun ömürlülüğü belirsizdir; ve tedaviyi taşıyan viral vektöre maruz kalan kişiler tedavi için uygun değildir. En önemlisi, hastalar sadece bir kez bu tedaviyi alabilirler. >> Elevidys (Delandistrogene Moxeparvovec) Nedir?
Birçok araştırmacı, potansiyel gen terapileri üzerinde çalışıyor. Ancak, Rudnicki'ye göre, şu ana kadar elde edilen sonuçlar umut verici değil.
Rudnicki ve ekibi tarafından yapılan keşif, Duchenne musküler distrofisinin (DMD) aynı zamanda bir kök hücre hastalığı olduğunu gösterdi. DMD’li hastaların kas kök hücrelerinde, normal yenilenme sürecini engelleyen bir bozukluk vardır, bu da kasların kendini onaramadığı anlamına gelir.
Bu bulgu, 2015 yılında Nature dergisinde yayımlandı ve sadece hastalıkla ilgili geleneksel düşünceye ters düşmekle kalmadı, aynı zamanda yeni tedavi seçeneklerinin kapısını araladı.
Cate Murray, Kanada Kök Hücre Ağı'nın başkanı ve CEO'su, Rudnicki için: "Ottawa Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan ve kök hücre araştırmaları ile regeneratif tıp alanında öncü bir isimdir." diyor.
Murray, "Bu yeni tedavi keşfi, James Till ve Ernest McCulloch'un Kanada'daki hikayesinin üzerine inşa ediliyor. Onlar, kök hücrelerin varlığını kanıtlayan öncülerdi, oysa karşılarında büyük zorluklar vardı. Regeneratif tıp sayesinde tamamen yeni bir araştırma alanı açtılar. Michael (Rudnicki) de onların arasında bir başka büyük isim."
Rudnicki, bu keşfi, yıkıcı hastalığın anlaşılmasında bir paradigma değişikliği olarak nitelendiriyor; bu, hastalıkla yaşayan erkek çocuklar ve genç erkekler için kader yeniden yazılıyor olabilir.
Bazı uzmanlar, bu keşfi uzun zamandır beklenen bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. 2022'de, Rudnicki, dünyanın en prestijli bilimsel kurumu olan Kraliyet Topluluğu'na üyeliğe kabul edildi. Üyeleri arasında Charles Darwin ve Isaac Newton'ın da bulunduğu bu onur, Rudnicki'ye göre büyük ölçüde Duchenne musküler distrofisi keşfine dayanıyordu.
Rudnicki'nin keşfi, Duchenne kas distrofisinin yalnızca, kasları yaralanmadan koruyan, amortisör görevi gören distrofin proteininin üretimini etkileyen genetik bir mutasyondan kaynaklandığı teorisinin yeniden sorgulanmasını sağladı.
Ancak, Frank Gleeson, Rudnicki ile birlikte bu araştırmaya dayalı ilaçları geliştirmek için bir şirket kurdu. Gleeson, şok emici teorisinin, Duchenne musküler distrofisi olan kişilerde kasların neden zamanla kaybolduğunu tam olarak açıklamadığını belirtti.
Gleeson, "Bu, arabanızda amortisörler olmadığı için için aracınızın aşırı şekilde darbe alarak bozulacağını söylemek gibi olur. Kaslar zarar görüyor ve kendilerini onaramıyor. Sonunda, zarar ve onarılamama durumu giderek kötüleşiyor ve ölüm sarmalına dönüyor... Kaslar böyle kayboluyor."
Gleeson, "Bu kadar yıkıcı hastalıklar genellikle son derece karmaşıktır. İnsanların yaşadığı durumu yaratan birçok faktör vardır. Biz, bu faktörlerden en baskın olduğunu düşündüğümüz birini ele aldık," diye ekledi.
Ancak bu keşfi olası bir tedaviye dönüştürmek hiç kolay olmamış.
Başlangıçta bu kavrama, ciddi bir direniş ve şüpheyle yaklaşılmış.
Rudnicki, "Bu gerçekten hastalığı anlamamızda bir paradigma değişikliğiydi, bu yüzden kabul edilmesi yavaştı ve karşıt görüşler vardı, on yıl sonra, artık büyük ölçüde kabul ediliyor.
Rudnicki’nin laboratuvarı tarafından yayımlanan ikinci bir makale, Duchenne musküler distrofisi olan farelerde uydu hücrelerinin yeniden sağaltılabileceğini ve bu sayede sonuçların iyileştiğini gösterdi. Bu keşife dayanarak, Rudnicki ve biyoteknoloji girişimcisi Gleeson, 2018 yılında Satellos adlı bir şirket kurdu. Şirketin amacı, vücutta kök hücrelere etki eden ve ağız yoluyla alınabilen ilaçlar geliştirmekti.
Gleeson, "Bu, onun keşfini alıp bu hastalıkla yaşayan çocuklar için bir tedaviye dönüştürüp dönüştüremeyeceğimizi görmek için başladığımız yolculuğun başlangıcıydı," dedi.
İlaç geliştirme hem maliyetli hem de zordur. Kanada Sağlık Araştırmaları Enstitüleri gibi bilimsel finansman ajansları ve Kök Hücre Ağı gibi organizasyonlar, keşfe dayalı bilimsel araştırmaları destekler. Ancak, bu araştırmaları ilaç geliştirme ve test aşamalarına dönüştürmenin milyonlarca dolarlık maliyeti, başka kaynaklardan finansman gerektirir.
Ancak Satellos, özel sektör yatırımcıları aradığında, karşılaştığı tepkiler bazen temkinli, çoğu zaman ilgisiz ve hatta sert oldu.
Gleeson “Bu gibi geleneklere meydan okuyan yepyeni bir fikir, çeşitli şekillerde karşılanabilir. Bazı insanlar buna inanmıyor fakat motivasyonumuzu kırmıyor. Bazı insanlar ise bunu inanmadığını alaycılıkla dalga geçerek ifade ediyor. Hepsini yaşadık” dedi .
"10 yılı aşkın bir süredir, kapıları yüzümüze çarpan bir sürü insanla karşılaştık."
Gleeson, diğer olumsuz şeylerin yanı sıra, bazı kişilerin bulguların doğru olabileceğinden şüphe duyduğunu belirterek, "Hepimiz bunu nasıl gözden kaçırabildik?" dedi. Ya öyleydi ya da şirketin bu hastalığı tedavi edecek bir ilacı nasıl geliştireceğini bulabileceğinden şüpheleniyorlardı.
Gleeson, "Bu, o radikal bilimsel fikirlerden biri. Radikal fikirlerin alaycılık ya da şüphecilikle karşılanması yeni bir şey değil," dedi.
Başlangıçta melek yatırımcılar ve sonrasında profesyonel biyoteknoloji kurumsal yatırımcıları, hayvan modellerindeki cesaret verici sonuçlarla desteklenen küçük biyoteknoloji girişimine ilgi göstermeye başladı. Rudnicki'nin "zaman zaman finansal olarak neredeyse hiç kaynağa sahip olmadık" dediği şirket, şu anda 73 milyon dolar yatırım topladı.
Şirket, vücudun kas hasarını kendi kendine onarma yeteneğini uyandıracak bir ilaç tasarlayıp üretti. Bu mucize gibi bir şeydi.
İlaç, pilot bir çalışmada laboratuvar köpekleri üzerinde test edildi. Dört ayın ardından, köpekler neredeyse normal kas güçlerine kavuştu. Katılan köpek sayısı istatistiksel olarak anlamlı olacak kadar büyük değildi. Yine de, kaslarının hasarlı halden neredeyse normal hale gelmiş halleri, Rudnicki'yi son derece etkilemişti.
İlacın Faz 1 klinik denemeleri Avustralya'da yapılıyor ve burada sağlıklı gönüllüler üzerinde güvenli olup olmadığı test ediliyor.
Her şey planlandığı gibi giderse, gelecek yıl tedavi (her gün alınan tek bir hap şeklinde) dünya çapındaki kas distrofisi hastası çocuklarda Faz 2 klinik denemeleri için etkinlik testine tabi tutulacak. Potansiyel tedavi, bu yılın başında ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nden yetim ilaç statüsü aldı, bu da bazı araştırmaların hızlandırılmasını sağlayabilir.
Gleeson, şirketin hedefinin 2027'ye kadar ilacın onayını almak olduğunu söyledi. "Bizim amacımız bu."
Rudnicki ve Gleeson, dünya çapında, çocuklarının hayat kalitesini iyileştirecek bir tedavi umudu taşıyan ailelerden mektuplar alıyorlar.
Gleeson “Bu aileler dayanılmaz bir acı içinde. Ebeveynler, oğullarını klinik denemelere nasıl kaydettirebileceklerini öğrenmek istiyorlar. Bu ailelerle konuştuğunuzda, umutlu olmak istiyorlar ve oğulları için güzel bir şeyler olmasını arzu ediyorlar. Onlara gerçeği söylüyoruz. Elimizden geldiğince hızlı çalışıyoruz, mümkün olduğunca açık olmaya çalışıyoruz ve mümkün olduğunca çok klinik deneme yapıyoruz. Biz, küçük bir şirketiz, olabildiğince hızlı ve çok sayıda insana yardımcı olmak istiyoruz.”dedi.
Duchenne kas distrofisi için mevcut bakım standardı, çocukların fazladan iki ila üç yıl daha ayakta kalmasına yardımcı olan steroid tedavisi ve fizik tedavidir. Rudnicki, Satellos'un Sat-3247 tedavisinin onaylanması halinde hastaların tekerlekli sandalyeye bağlılığının 10-15 yıl daha öteleceğini düşünüyor.
Rudnicki “Şirketteki hepimizi motive eden şey bu çocuklar ve aileleri için bir şeyler yapmaktır. Ekibe katılan birçok kişinin Duchenne kas distrofisi ile yaşayan insanlarla kişisel bağlantıları var. Onların, günlük mücadelelerinin neler gerektirdiğini görmek çok etkileyici" dedi.
Satellos'un ilerlemesini izleyenler arasında Güney Kaliforniya'da Duchenne kas distrofisi ile yaşayan 23 yaşındaki hasta savunucusu Elijah Stacy de var. Stacy'ye altı yaşındayken teşhis konuldu ve 11 yaşında yürüme yeteneğini kaybetti. 15 yaşında, Destroy Duchenne adlı kar amacı gütmeyen organizasyonu kurdu. Satellos'un da aralarında bulunduğu beş biyoteknoloji şirketine hasta danışmanı olarak hizmet veriyor.
>> Elijah Stacy: DMD mücadelesinin ışığı ve DestroyDuchenne organizasyonu
Stacy durumunun giderek kötüleştiğini söylüyor.
“Artık kollarımı gerçekten kullanamadığım için tekerlekli sandalyede olmak çok daha zor. Uyumak bile daha zor ki bunu beklemiyordum. Yataktan kendim kalkıyordum.”
Stacy, Satellos tarafından geliştirilen ilaç tedavisinin potansiyelinden heyecan duyuyor, özellikle tedavinin etkilenen köpekler üzerindeki sonuçlarını gördükten sonra.
"Köpekler hiç olmadığı kadar güçlüydüler. Eğer ben de daha güçlü olabilseydim… Bunun neye benzediğini bilemiyorum."
Duchenne musküler distrofisinin tedavisi için geliştirilen bu yaklaşımın olasılıkları hakkında büyük bir heyecan varken, Rudnicki gerçekçi kalmaya devam ediyor.
"Bu, umduğumuz şekilde çalışırsa, hastaların normalden çok daha uzun yıllar boyunca yürüdüklerini görebiliriz. Belki sadece birkaç yıl olur. Belki de işe yaramaz," dedi. "Ama gerçekten kasların, regenerative tepkiyle kendilerini koruma yeteneğini önemli ölçüde etkileyeceğini düşünüyoruz."
"Ve eğer bu hastalar birkaç yıl daha yürüyebilecekse, bu onların hayatlarını tamamen dönüştürür."
Bu içerik, Ottawa Citizen web sitesinden (ottawacitizen.com) izin alınarak DMD Dayanışma Platformu Haber Merkezi tarafından Türkçeye çevrilmiştir.