DUCHENNE
MUSKÜLER DİSTROFİSİ (DMD) HASTASI ÇOCUKLARIN TEDAVİSİNDE YENİ İLAÇLAR VE GEN
TEDAVİSİ ÇÖZÜMÜ
I. Giriş
Duchenne Musküler Distrofisi (DMD), genellikle 3 ila 5 yaşları arasında belirtilerini göstermeye başlayan, ilerleyici kas kaybına ve erken yaşta ölüme yol açan yıkıcı bir hastalıktır. Ülkemizde bu yıkıcı hastalıkla mücadele eden 5.000’den fazla çocuk bulunmaktadır. DMD hastası çocuklar genellikle 10’lu yaşlarının başında tekerlekli sandalyeye, 20’li yaşlarının başında solunum cihazına bağımlı hale gelmekte ve çoğu, 20’li yaşların sonlarına ulaşamadan kalp kasının büyüyerek fonksiyon yapamaz hale gelmesi sonucunda yaşamlarını yitirmektedir.
II. DMD Tedavisinde Kullanılan
İlaçlar
Günümüzde DMD hastası çocukları kesin olarak tedavi edecek ilaçlar bulunmasa da hastalığın seyrini belirli oranlarda yavaşlatan tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Özellikle son yıllarda hastalığın tedavisine yönelik önemli ilerlemeler kaydedilmiş olup, ilaç çalışmaları hız kazanarak devam etmektedir. Tablo 1'de DMD’li çocukların tedavisinde kullanılan ilaçlar listelenmiştir.
Tablo 1. DMD’li çocukların tedavisi amacıyla kullanılan ilaçlar
a) Kortikosteroid ve Steroid Olmayan Ek Tedavi Yöntemi (Anti-inflamatuar
İlaçlar) |
||||
İlaç Türü |
İlaç Adı |
Onay Durumu |
Ülkemizde
Kullanım Durumu |
|
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) |
Avrupa İlaç Ajansı (EMA) |
|||
Kortikosteroid |
Prednisolone (Deltacortril) |
Var |
Var |
Kullanılıyor |
Deflazacort (Flantadin) |
Var |
Var |
||
Vamolorone (Agamree) |
Var |
Var |
Kullanılamıyor |
|
Steroidlere Ek |
Givinostat
(Duvyzat) |
Var |
Başvuru Yapıldı (Yakın zamanda
sonuçlanacak) |
Kullanılamıyor |
b) İleri Tedavi Yöntemleri |
||||
İlaç Türü |
İlaç Adı |
Onay Durumu |
Ülkemizde
Kullanım Durumu |
|
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) |
Avrupa İlaç Ajansı (EMA) |
|||
Gen Terapisi |
Elevidys
(SRP9001-Mikro Distrofin) |
Var |
Başvuru Yapıldı (Yakın zamanda
sonuçlanacak) |
Kullanılamıyor |
Ekzon Atlama |
Eteplirsen (Ekzon 51) |
Var |
Yok |
Kullanılamıyor |
Casimersen (Ekzon 45) |
Var |
Yok |
||
Glodirsen (Ekzon 53) |
Var |
Yok |
||
Vitolarsen (Ekzon 53) |
Var |
Yok |
III. Elevidys: Yenilikçi Gen Tedavisi
Elevidys (delandistrogene
moxeparvovec-rokl), DMD tedavisi
için geliştirilen yenilikçi bir gen terapisidir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)
tarafından Haziran 2023’te onaylanan bu tedavi, şu anda Avrupa İlaç Ajansı
(EMA) tarafından da değerlendirme aşamasındadır. Elevidys’in Avrupa'da
onaylanması, EMA'nın hızlandırılmış değerlendirme prosedürü altında gerçekleştirilmekte
olup, onay sürecinin 2024 yılı içinde tamamlanması beklenmektedir.
Bilimsel Veriler ve Klinik Bulgular: Elevidys, DMD'li hastalarda mikro-distrofin adı
verilen bir proteini üretmeyi amaçlayan bir gen terapisidir. Klinik
denemelerde, Elevidys’in mikro-distrofin seviyelerini artırdığı ve bu sayede
kas fonksiyonlarını korumaya yardımcı olduğu gösterilmiştir. Klinik denemelerde
elde edilen bazı önemli bulgular şunlardır:
- Mikro-distrofin İfadesi: Elevidys, hastaların kas hücrelerinde
mikro-distrofin üretimini sağlamakta, bu da kas hücrelerinin stabilitesini
artırarak dejenerasyonu yavaşlatmaktadır.
- Motor Fonksiyonlar Üzerindeki Etki: Veriler, Elevidys’in hastalarda motor
fonksiyonlarını uzun yıllar koruduğunu göstermiştir.
- Yan Etkiler: Elevidys ile ilgili klinik çalışmalarda
gözlemlenen yan etkiler arasında karaciğer fonksiyon bozuklukları ve kalp
kası iltihabı bulunmaktadır. Bu durumlar, tedavi sırasında yakın izleme ve
yönetimlerle kontrol altında tutulabilmektedir. Bugüne kadar Elevidys’i alan çocukların hiçbirinde hayatı
tehdit edecek bir durum yaşanmamıştır.
Gereksinim: Elevidys çocuklarımızın 10-20 yıl daha uzun
yürüyebilmelerini sağlayarak, kesin tedaviler için zaman kazandıracaktır.
Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar'da ve Rusya’da
kullanılmaya başlayan ileri tedavi yöntemlerinden biri olan Elevidys’dan
çocuklarımızın da yararlanabilmesi için gerekli adımların vakit kaybetmeden
atılması hayati önem taşımaktadır.
IV. Vamorolone (Agamree): FDA ve EMA Onayı ve Kortikosteroidlerle
Farkları
FDA ve EMA Onayları:
Vamorolone, piyasada Agamree adıyla bilinen bir ilaç olup, DMD tedavisinde
çığır açan bir yenilik olarak tanıtılmaktadır. Bu ilaç, 26 Ekim 2023'te ABD
Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmış, ardından Avrupa İlaç Ajansı
(EMA) tarafından 4 Ocak 2024'te onaylanarak Avrupa pazarında da kullanılabilir
hale gelmiştir.
Vamorolone’un Benzersizliği:
Vamorolone, geleneksel kortikosteroidlerden farklı olarak,
"disosiyatif" steroid sınıfında yer alır. Bu yenilikçi yaklaşım,
ilacın antiinflamatuar ve immünosupresif etkilerini korurken, klasik
kortikosteroidlerin neden olduğu olumsuz yan etkileri azaltmayı hedefler.
Özellikle, Vamorolone’un kemik sağlığı üzerinde daha az olumsuz etkisi olduğu,
büyüme ve davranışsal sorunları en aza indirgediği klinik çalışmalarla
desteklenmiştir.
Flandatin ve Deltacortil ile
Karşılaştırma:
- Flandatin (Deflazacort): Flandatin, DMD tedavisinde kullanılan bir diğer
kortikosteroiddir. Deflazacort, prednizondan daha hafif yan etkilere sahip
olmasına rağmen, kemik yoğunluğunun azalması ve katarakt gelişimi gibi
önemli yan etkilere neden olabilir. Vamorolone ise bu tür yan etkileri
daha da azaltma potansiyeline sahiptir.
- Deltacortil (Prednizon): Deltacortil, güçlü antiinflamatuar etkileriyle
bilinen yaygın bir kortikosteroiddir. Ancak uzun süreli kullanımı, kilo
alımı, büyüme geriliği ve kemik sağlığı üzerinde ciddi yan etkilere yol
açabilir. Vamorolone, bu olumsuz etkileri en aza indirmeyi amaçlayan bir
alternatif olarak öne çıkmaktadır.
Vamorolone, DMD tedavisinde, geleneksel
kortikosteroidlerin sunduğu faydaları, onların yan etkilerini azaltarak sunmayı
hedefleyen umut verici bir seçenektir. Hem FDA hem de EMA tarafından
onaylanmış olması, bu ilacın hastalar için daha iyi bir yaşam kalitesi
sağlaması yönündeki beklentileri artırmaktadır.
V. Givinostat (Duvyzat)
Etkime Mekanizması:
Givinostat, bir histon deasetilaz (HDAC) inhibitörü olarak görev yapar. HDAC
enzimleri, kas hücrelerinde gen ekspresyonunu düzenleyen proteinleri etkiler.
Givinostat, bu enzimleri inhibe ederek inflamasyonu azaltır ve kas yıkımını
yavaşlatır. Bu sayede kas hücrelerinde daha sağlıklı bir çevre oluşur,
hücrelerin daha uzun süre hayatta kalması sağlanır ve hastalığın ilerlemesi
geciktirilir.
DMD Hastalarına Faydaları:
- Kas Fonksiyonlarını Korumak: Klinik çalışmalar, Givinostat'ın kas
fonksiyonlarını korumada etkili olduğunu göstermiştir. Bu, hastaların
günlük yaşam aktivitelerini daha uzun süre sürdürebilmeleri anlamına
gelir.
- Kas Kütlesinin Korunması: Givinostat, kas hücrelerindeki inflamasyonu ve
dejenerasyonu azaltarak kas kütlesinin korunmasına yardımcı olur. Bu,
DMD'nin ana belirtilerinden biri olan kas kaybını yavaşlatmada önemlidir.
Givinostat, DMD tedavisinde geleneksel
yaklaşımlardan farklı bir mekanizmaya sahip olup, sadece semptomları yönetmekle
kalmayıp, hastalığın ilerlemesini de yavaşlatmayı hedefleyen bir ilaçtır. Onay
sürecinin yakın zamanda tamamlanması beklenmektedir ve bu ilacın kullanıma
sunulmasıyla hastalar için yeni bir tedavi seçeneği doğacaktır.
VI. DMD Tedavisinin Ekonomik ve
Sosyal Maliyeti
Çocuklarımızın hayatı ile ilgili bir konuda
ekonomik maliyet hesabı yapılmaması gerekirse de, bu ilaçların kullanılmaması
durumundaki ekonomik maliyetin, kullanılması durumuna göre katbekat fazla
olacağı öngörülmektedir. DMD gibi yıkıcı hastalıkların tedavisinde, erken
müdahale ve etkili tedavi yöntemlerinin kullanılması, uzun vadede hem
hastaların yaşam kalitesini artıracak hem de sağlık sistemine olan yükü
azaltacaktır. Onkolojide insan hayatını 5-6 ay uzatan ilaçlar ülkemizde kabul
görürken, DMD gibi ağır seyirli bir hastalık için tedaviye en kısa zamanda erişim
sağlanması elzemdir.
VII. Sonuç ve Talep
Duchenne Musküler Distrofi (DMD) tedavisinde,
özellikle Elevidys adlı yenilikçi gen
terapisi ile Vamorolone ve Givinostat gibi tedavi yöntemleri, hastalığın
ilerlemesini yavaşlatma ve hastaların yaşam kalitesini artırma potansiyeline
sahiptir. Bu tedavilerin ülkemizde de erişilebilir hale gelmesi, çocuklarımızın
hayatta kalma süresini uzatmak ve onlara daha iyi bir yaşam sağlamak açısından
kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, bu ileri tedavi yöntemlerinin ülkemizde de
uygulanabilmesi için sağlık otoritelerinin gerekli adımları vakit kaybetmeden
atması, büyük bir önem taşımaktadır.